Erkeklerin Anlattığı Kadınlar

Nazan Azeri - Unutulmuş Zaman ve Şimdi - IV - 2022

Kadın nefreti gerçek. Sistematik bir kadın nefretinin içinde yaşıyoruz.

Bu nefretten nereye kaçılabilir? Kendimizle baş başa kaldığımızda bile bizden nefret eden, bizi yetersizlik duygusuyla dolduran, baskısı altında hüküm sürdüğümüz erkeğin bakışıyla görüyoruz kendimizi. Kendi içimizde hala katışıksız bir özne olmanın mücadelesini veriyoruz. Erkek anlatımlarındaki failliğimiz ise bizi şaşırtmaya devam ediyor.

Bu dönem TK221 dersinde Nabizade Nazım‘ın Zehra1 kitabını işledik. Zehra’nın kadınlarında öfkeyi ve haseti, kıskançlık ve kaygıyı, kıyaslamayı okuyabiliyoruz. Kitabı şaşırtıcı yapan taraflardan biri ise bu kadınların, plan tasarlamak ve uygulamaya koymakta toplumsal rollerinin el verdiği ölçüde kadir olmaları. Zehra’nın “aklınca hesaplaşma” isteği, intikam ve düşmanlık duygularında da; Sırrıcemal’in “bir kadının elinden her şeyin geleceğini” söyleyerek yaptığı stratejik planlarında da; Ürani’ye kendisiyle ilgilenen erkeklerden birini seçme şansı verilişinde de yalnızca failliklerine degil, iç monologlarına da şahit oluyoruz. Romanın erkeği Suphi ise bekliyor, izliyor: kadınların onun için birbirlerine girmesini, ürpertiyle onu yanlarında tutmak için verdikleri mücadeleyi, seks işçisi olarak çocuk yaştan beri çalıştırılan Ürani’nin onu kendine çekişini. Tuzağa düşen, “tecrübesiz”, zayıf bir Suphi görüyoruz kitap boyunca. En sonunda bir şey yaptığında bu, romanın sonunda kamasını “sokarak” Ürani’yi katletmek oluyor.

Dersi kendisinden aldığım çok sevgili Hülya Bulut hocamızın çok önemli bir sorusu olmuştu kitabı değerlendirirken: Suphi kitabın sonunda annesi Münire ile karşılaşsaydı annesi ona ne söylerdi?

Hadi, siz de bir canlandırın aklınızda.

“A benim akılsız oğlum ne yaptın?” mı derdi yoksa “a benim bahtsız oğlum neler geldi başına?” mı?

Büyümesi için ne fırsatı var bu erkeğin? Tam tersi büyümeye direniyor gibi değil mi? Yaptıklarının sonucunu üstlenmesinde ne faktör olacak? Aldığı cezanın ağırlığı mı?

O bir annenin çocuğu ya da onu baştan çıkaran, deliye döndüren bir kadının erkeği. Onu özerk bir yapıp etmekten alıkoyması olabilir mi kadın nefretinin kaynağı? Zehra’yı bırakmak istese de bırakamayan, Sırrıcemal’e dönmek istese de dönemeyen, Ürani’nin kölesi olmak isteyen ve annesini ansızın “hatırlayan” bir Suphi sonuçta bir kadın katili oluyor.

Andrea Dworkin Intercourse’un ilk bölümü Repulsion’da2 kesici aletle işlenen benzer bir cinayeti irdeler ve erkeğin nefretinin boyutlarını cinsel birliktelik dinamiği üzerinden açıklar. Cinselliğin kontrolü kadının elinde gözükür, bu onun erkek üzerinde hakimiyet kurmasını sağlamaktadır. Erkek, eylemin kendisiyle nesneleştirdiği ve aşağıladığı kadından cinsellikten nefret eder gibi nefret eder çünkü eylem “biter” ve her defasında kaçınılmaz bir şekilde kapıldığı o nesnenin, kendisinin bir uzantısı olmadığıyla yüzleşmek zorunda kalır. Nazım’ın anlatımında Suphi’nin Ürani’ye aşkı, ona duyduğu nefret içinde bulunmaktadır.

Bizim failliğimiz ise kızgınlık ve intikam dolu. Bizi yazan erkek bize ne yaptığından, bulunduğumuz konumun bize hissettirdiklerinden gayet haberdar. Başka bir şey hissetmemize ihtimal vermiyor. Haksız da sayılmaz. Kızgınız. Erkek egemenlikten canımız yanarken, hayatımızı kaybederken, güvensiz hissederken başka türlüsü mümkün mü? Geçtiğimiz haftalarda Doğatepe’de iki kadının kaçırılma girişimine uğraması, yurt güvenliklerinin sözlü ve dijital tacizleri ile ilgili kadınların şikayetleriyle birlikte kampüsler de dahil var olduğumuz alanlar erkek tehdidinin kıskacında.

Buna rağmen kendi dokunulmamış failliğimizi gün geçtikçe daha iyi tanıyoruz. Öfkemiz, bizi anlatan tek şey olmaktan çok uzak. Kendimizi anladıkça ona daha iyi davranmak için daha çok fırsat ve kız kardeşlerimizi desteklemek için daha fazla güç buluyoruz. Yan yana, omuz omuza kendi tarihimizi yazıyor; güvenli dünyamızı oluşturmak için mücadelemize devam ediyoruz.

Deniz Düzyol



1 Nazan Azeri “Unutulmuş Zaman ve Şimdi” (2022)
2 Nazım, N. (2021) Zehra (1. Baskı). Ithaki
3 Dworkin, A. (2007) Intercourse in A Man Made World (1. Baskı). Basic Books

Birisi “Erkeklerin Anlattığı Kadınlar” üzerinde düşündü

  1. Öfkeyle sevgi aşk bir arada olabilir mi? Bence öfke sevginin önündeki en büyük engel. Kızgınlıklar öfkeler ve kırgınlıklar yaşanması gereken aşkın katline sebep olmaz mı? Nefret ettiğin birine aşık olmak kader de varsa olursun ama nefretin biter ve önyargısız bir şekilde bakmaya başladığın an aşık olursun. Aşk naif temiz birşey kötü duygularla bir arada olamaz oluyorsa bu aşk sevgi değildir.

    Beğen

Yorum bırakın