Boğaziçi Üniversitesi Dilbilimi Mezunu Özgün Emre Koç’un İnsan Hakları Günü Konuşmasının Sansürü Üzerine
Bir demokrasinin var olmasını destekleyen en temel unsur katılımcılıktır. Demokrasi, halkın yönetime aktif katılım sağlamasıdır. Fakat katılımcıların tamamı, hiçbir zaman tek bir ideal düşünceye sahip olamaz. Bir evde bile beşten fazla çatışan fikrin kabulü olabilir. Böyle bir ortamda demokrasinin sağlıklı yürüyebilmesi için İfade Özgürlüğü kavramının korunması ve desteklenmesi gerekir.
Eğer demokraside fikir ve ifade özgürlüğü yerine sansür uygulanmaya başlanırsa o yönetimde, birçok farklı düşünce yerine sadece güç sahibi olanlar tarafından belirlenmiş bir “ideal” düşünce hakim olması amaçlanır ve bu, demokrasinin zıttı olan bir noktaya evrilmeye başlar.
Bir toplumun gelişmişliğinin ve kültürel zenginliğinin göstergelerinden birisi de fikir zenginliğidir. Fikirlerin özgürce konuşulamadığı bir toplulukta ilerleme olamayacaktır. Fikirler yayılmadıkça çözümler de bulunamayacaktır bulunan yerde aynen kalınacaktır.
İşte bu sebeplerle Boğaziçi Sosyal Hizmet Kulübü, birimleri aracılığı ile her sene İnsan Hakları Günleri etkinliğinde İfade ve Fikir Özgürlüğü gibi hak temelli konulara ekstra önem vermiştir. Geçen sene de düzenlenen İnsan Hakları Günlerinde gazeteci-yazar Mine Söğüt ile Doğru Bilgi Edinme Hakkı üzerine konuşmuştuk. Bu sene aynı sebeplerle yazar ve akademisyen Özgün Emre Koç’u davet ettik, kendisi bizi kırmayıp etkinliğimize katılmayı kabul etti. İnsan Hakları Günlerinde İfade Özgürlüğü ve Bilgi Dolaşımının Yönetimi konusu ile bizimle olacaktı.
Üzülerek duyuruyoruz ki İstanbul Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışan, ardından Boğaziçi Üniversitesi Dilbilim lisans programından mezun olan ve halihazırda çevirmenlik, yazarlık, televizyon ve sosyal medya yayıncılığı yaparken akademik araştırmalarına da devam eden Özgün Emre Koç, etkinliğimize katılamayacak. Üniversite Yönetimi tarafından katılımına izin verilmedi.
Etkinliğe katılımına neden izin verilmediğini biz de bilmiyoruz çünkü sansür için herhangi bir gerekçe sunulmadı.
Özgün Emre Bey’in mezun olduğu okuluna bir sebep bile belirtilmeden etkinlik için dahi alınmaması hem Boğaziçi Üniversitesi özelinde hem de bu kararın verildiği politik çerçevede Fikir ve İfade Özgürlüğü Hakkı’nın korunması adına kafalarda soru işaretleri oluşturmaktadır.
Sansür olan bir ortamda, fikir özgürlüğünü devam ettirmek ve geliştirmek mümkün değildir. Bu sebeple etkinlik tarihinden iki hafta önce, hiçbir mazeret belirtilmeden, konuşmacımız ve ayrıca bu okulun bir mezunu olan Özgün Emre Bey’in konuşmasına engel olarak okulumuzun; öğrencilerinin ve mezunlarının Fikir ve İfade Özgürlüğü Hakkı’nı ihlal ettiğini belirtmeliyiz.
Bu anlamda kulüp olarak da elimizden geleni yapacağız ve sebep bile verilmeyen haksız sansürü kabul etmeyeceğiz.
Artı Dergi
Artı Dergi 